Sarı Nokta Merceği
Sarı Nokta Hastalığına bağlı görmelerinde azalma o...
Sarı nokta genellikle kalıtımla geçer. Makula dejenerasyonu olarak da bilinir. Retina hastalığı olan makula dejenerasyonu ilerlemesi durumunda görme kaybına yol açılabilir. Sarı nokta hastalığı genelde yaşa bağlı ortaya çıkar.
Sarı nokta hastalığı, makuladaki hücrelerin ölmesine neden olan bir dejenerasyon sürecidir. Bu hücrelerin kaybı, görme fonksiyonunda bozulmaya neden olabilir. Hastalığın erken aşamalarında, görme bulanıklaşması, kontrast duyarlılığında azalma, renklerin soluk görünmesi veya merkezdeki karanlık bir nokta gibi semptomlar görülebilir.
Sarı nokta hastalığı kuru ve yaş olarak iki tipte görülebilir. En sık görülen sarı nokta hastalığı kuru tip olandır. Yaş tip sarı nokta hastalığı daha ciddi sonuçlar doğurabilir.
Sarı nokta hastalığında öncelikle makulanın ne olduğu bilinmelidir. Gözün arkasında yer alan ve görmeye yarayan bölgeye makula denilir. Makulanın iyi çalışmaması durumunda karanlık ve bulanık görme gerçekleşir. Bu bölgeki hastalık yüzünden göz net göremez ancak merkezdeki görme yetisini azaltsa da yanlardan görüşü engellemez. Sarı noktada tamamen körlük oluşmaz. Okuma, yazma, televizyon izleme ve araba kullanma gibi yetileri gerçekleştiremez hale gelinir. Sarı nokta hastalığına yakalanma riski olan kişiler şu şekilde sıralanabilir:
Sarı nokta hastalığı, yaşa bağlı olarak makulanın yavaş yavaş bozulması sonucu gelişir. Yavaş ilerleyen bir hastalık olan sarı nokta, başlangıçta belirti göstermeyebilir. Hastalık ilerledikçe belirtiler ortaya çıkar ve erken teşhis edilmesi ile tedavi yöntemleri uygulanarak hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Sarı nokta hastalığı kuru ve yaş tip olmak üzere ikiye ayrılır. Kuru tip sarı nokta hastalığında makula bölgesinde biriken küçük maddeler makulaya hasar verir ve görme kaybına yol açar. Yaş tip sarı nokta hastalığında ise makula altında kan damarlarının anormal şekilde gelişmesi sonucu kanamalar meydana gelir. Bu şekilde makula zedelenir ve görme kaybı yaşanır.
Sarı nokta hastalığı nedenleri kesin olarak bilinememektedir. Belirli faktörler, sarı nokta hastalığının oluşumunda rol alabilir. Bu faktörler arasında en önemlisi yaştır. 65 yaş ve üzeri kişiler sarı nokta hastalığı için risk altında sayılabilir. Kadınlar da erkeklere göre daha çok risk altındadır. Sigara kullanmak, fazla kilolu olmak, yüksek tansiyon, yüksek kolestrol sarı nokta hastalığı nedenleri arasında sayılabilir.
Sarı nokta hastalığı nasıl anlaşılır? Sarı nokta hastalığı erken evrelerde anlaşılamayabilir. Erken evrede belirtileri hafif görüldüğünden fark edilmesi zor olabilir. Hastalık ilerledikçe belirtileri gösterme şiddeti de artar. Sarı nokta hastalığının belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Yaş arttıkça risk artar; 65 yaşın üzerindeki kişilerin yaklaşık %25’inde Sarı nokta hastalığı bulunur. Sigara içme hastalığa yakalanma riskini 3 kez artırır. Sigara içilen ortamda bulunmak riski 2 kez artırır. Sigarayı bırakmak riski azaltır ve 20 yıl sonra sigara hiç içmemişlerle risk aynıdır. Güneş ışığına aşırı maruz kalma, özellikle mavi ve ultraviyole dalga boyları, hastalık riskini artırmaktadır. Bu dalga boylarını filtre eden güneş gözlükleri ve ayrıca şapka ya da kep takılması faydalıdır.
Ayrıca, ailede sarı nokta hastalığı bulunması, yüksek kan basıncı, kan yağlarının yüksek olması, kalp ve damar hastalığının olması, yüksek vücut kitle indeksi ve belirli vitaminlerin ve minerallerin yediklerimizle az alınması sarı nokta hastalığı için risk faktörleridir.
Luteinin bol miktarda bulunduğu besinler;
Ispanak, karalahana ve brokoliden bol bir diyetle beslenen kişilerde sarı nokta hastalığı daha az görülmektedir. Bu besinler bol miktarda lutein ve zeaxanthin denilen makülayı koruyucu iki önemli pigment içerirler. Koyu yeşil yapraklı sebzeler dışında sarı biber, mısır, avokado, şeftali, portakal, hurma ve yumurta sarısında da bol miktarda lutein ve zeaxanthin vardır.
Çinkodan zayıf bir diyetle beslenen kişilerde sarı nokta hastalığı daha sık görülmektedir. Et, balık, kabuklu deniz ürünleri, fasulye, nohut ve yulaf gibi besinlerde çinko bulunmaktadır. Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyetle beslenen kişilerde hem hastalık daha az oluşmakta hem de hastalığın ilerlemesi yavaşlamaktadır. Balık (somon, ton ve sardalye), balık yağı, ceviz ve bitki yağlarında (kanola, keten tohumu) bol miktarda Omega-3 yağ asitleri bulunmaktadır.
Omega-3 yağ asitlerinden zengin besinler;
Göz sağlığınız açısından bol meyve içeren dengeli bir diyet önemlidir. Doymuş yağ asitlerinden ve kolesterolden zengin bir diyetten uzak durmak gerekmektedir.
Erken dönemde hastaların makulalarında druzen denilen oluşumlar gözlenir. Bu evrede hastaların görmeleri tamdır ya da hafif azalabilir. Bunları ancak detaylı bir retina muayenesi sırasında göz doktoru saptayabilir ve ilerlemesini engellemek için size gerekli vitaminleri verir ve önerilerde bulunur. Bu da göz doktoruna yapılacak periyodik muayenenin önemini göstermektedir. Bu erken evre sarı nokta hastalığı çoğu zaman ciddi görme kayıplarıyla olan ileri evre sarı nokta hastalığına ilerlemez.
Sarı nokta hastalığından şüphelenildiği zaman doktora mutlaka gidilmeli ve detaylı bir göz muayenesi olunmalıdır. Sarı nokta hastalığı yavaş bir şekilde ilerler ve erken teşhisi bu yüzden çok önemlidir. Yaş artmasıyla beraber göz muayeneleri senede bir kere mutlaka yaptırılmalıdır. Eğer hastalığın belirtilerini fark ediyorsanız bir göz doktoruna görünmelisiniz. Hastalığın erken teşhisi birçok tedavi seçeneğinin daha etkili olmasına yardımcı olur.
Kuru tip sarı nokta hastalığı daha sık görülür, daha yavaş ilerlediğinden görme kaybı daha azdır ve uzun sürede ortaya çıkar. Druzenlerin sayısı ve büyüklükleri artar. Retina pigment epiteli ve fotoreseptör hücrelerde tahribat (atrofi) meydana geldiğinden görme azalır. Kuru tip bazen yaş tipe dönebilir. Amsler kareli kağıt testi ile kendi kendimizi kontrol edebiliriz. Bu testte düz çizgilerin eğri görülmesi, bazı karelerin görülmemesi ya da koyu görülmesi sarı nokta hastalığının belirtisidir. Bu gibi durumlarda, en kısa zamanda retinanızın detaylı muayenesinin yapılması gerekmektedir.
Yaş tip sarı nokta hastalığında retina altında yeni damarlar oluşur. Bu yeni damarlardan sıvı kaçağı ve kanama olur. Sıvı toplanırsa düz çizgiler eğri görülür; kanama olursa ciddi görme kayıpları oluşur. En son evrede skar dokusu halini alır. Ciddi merkezi görme kayıpları meydana gelir ama kenardan görme ve merkezin etrafını görme korunur. Çok nadiren tam körlük yapar.
Sarı nokta hastalığı tanısı, detaylı bir göz muayenesi ile konur. Bu göz muayenesinde göz tansiyonu ölçümü, Amsler Grid testi uygulanır. Göz doktoru, özel bir aletle gözün arka tarafına bakar ve makula bölgesini inceler. Farklı cihazlarla görme alanının kapsamı belirlenir. Görme alanında var olan bozukluklar tespit edilir ve sarı nokta hastalığının tanısı bu şekilde konulabilir. Belli bir yaşın üzerindeki hastalar her yıl göz muayenesi yaptırmalıdır. Bu muayenelerde de belirtiler doktora aktarıldığı zaman değerlendirmeler yapılabilir.
Sarı nokta belirtileri kişiden kişiye değişmektedir. Yaş tip sarı nokta hastalığı belirtilerinin aniden ortaya çıkması mümkündür. Bu sebeple yaş tip sarı nokta hastalığı olduğu zaman tespiti daha erken yapılabilir. Ancak sarı nokta hastalığının ilk evrelerinde hastalığı tespit etmek zordur. Belirtileri hafif olacağından kişi tarafından fark edilmeyebilir. Ancak rutin göz kontrolünde bu durumun tespiti gerçekleşebilir. Kişi eğer okurken zorluk yaşıyorsa, loş ortamlara adapte olamıyorsa, düz çizgileri yamuk görüyorsa mutlaka bir göz doktoruna başvurmalıdır.
Sarı Nokta Tipleri 2 tanedir. Bunlar şu şekildedir:
Sarı nokta hastalığı tedavisinde kullanılan uygulamalar, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Sarı nokta hastalığı tedavisi için son yıllarda vasküler endotel büyüme faktörü (VEGF) inhibitörleri kullanılmaktadır. Bu inhibitörler yaş tipi sarı nokta hastalıkları iyileşmesinde oldukça fayda sağlamıştır. Görme keskinliğinde etkili bir yöntemdir. Gözdeki anormal damar büyümesini önleyerek hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
Kuru tip sarı nokta hastalığı için bu inhibitörler kullanılmaz. Diyet ve besin destekleri ile kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemesi yavaşlatılır. Rutin kontroller sağlanmalıdır. Vitamin ve mineral kullanımı gerekir. Ayrıca, kuru tip sarı nokta hastalığında fotobiyomodülasyon (Valeda Işık İletim Sistemi) kullanılarak hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır. Bu tedavi hastaların görmelerini artırır ve ayrıntılı görme dahil genel görme fonksiyonlarını iyileştirir. Hastalığın çok ileri durumlarında cerrahi tedavi uygulanabilir.
Amsler Grid testi, halk arasında sarı nokta testi olarak da bilinir. Sarı nokta hastalığı tanısı konulmasında bu testin etkisi vardır. Bu testi uygulamadan önce eğer gözlük veya lens kullanıyorsanız, test esnasında gözünüzde gözlüğünüz veya lensiniz bulunmalıdır.
Eğer kareler eşit ve düz gözükmüyorsa, bulanık gözüküyorsa göz doktoruna mutlaka başvurulmalıdır.
Bebeklerde sarı nokta hastalığının görülmesi oldukça düşük bir orandır. Genetiğe bağlı olarak bebeklerde görülen bir hastalıktır. Sarı nokta hastalığı genelde miyop olan kişilerde, göz travması geçirmiş kişilerde, başka retina hastalığına sahip kişilerde ve yaşa bağlı olarak daha çok görülmektedir. Ancak genel olarak bebeklerde göz muayenesi önem taşır.
Sarı nokta hastalığı olarak da bilinen makula dejenerasyonu bir retina hastalığıdır. Sinir tabakasında ortaya çıkarak gözün net görmesini engeller.
Sarı nokta hastalığı çevresel etkenlere bağlı olabilmekle beraber genetik etkenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Genetik olarak ortaya çıkmasındaki oran %10-15 arasındadır.
Kuru tipinde sarı nokta hastalığı için çinko, bakır, omega 3, resveratrol, C vitamini, E vitamini, lutein ve zeaksantin kullanılır. Göz içine yapılan Anti VEGF ilacı yaş tip sarı nokta hastalığında görme kaybını engellemeye yardımcı olur.
Sarı nokta hastalığı genelde ileri yaşlarda görülen bir hastalıktır. Sağlıksız beslenme de sarı nokta hastalığı için tetikleyici bir etkendir.
Sarı nokta hastalığı kişide tamamen körlüğe neden olmaz. Merkezi görme alanını etkileyen bir hastalıktır. Çok ilerlese bile görme alanının kenarlarını etkilemediği için kişi göz kenarından görmeye davam edebilir ancak bulanık bir görüntü oluşacaktır.
Sarı nokta hastalığının ilerlemesi yavaşlatılabilir ancak tamamen iyileşmez. Vitamin kullanımı sayesinde hastalığın ilerlemesi durdurulabilir.
Sarı nokta hastalığı için sarı-kahve renklerinde koruyucu özel filtreli gözlükler vardır. Hastanın güneşin zararlı ışınlarından korunmasını sağlar.
Sarı nokta hastalığı kişiyi tamamen kör etmez. Erken tanı ve tedaviyle hastalığın ilerlemesi durdurularak mevcut görme korunabilir.
Kuru tip sarı nokta hastalığı yavaş ilerlerken yaş tipi sarı görme hastalığı hızlı ilerler. Hastalığın ilerlemesi sonucunda merkezi görme kaybı yaşanarak bulanık görme gerçekleşir.
Fotobiyomodülasyon (Valeda Işık Sistemi) ile kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlatabiliriz. Bu tedavi hastaların görmelerini artırır ve ayrıntılı görme dahil genel görme fonksiyonlarını artırır.
Bazen druzen dediğimiz erken evre sarı nokta hastalığı ilerlemeye devam eder ve 2 tip sarı nokta hastalığı oluşabilir.
Yaş tip sarı nokta hastalığında son yıllarda en çok uygulanan tedavi göz içine anti-VEGF (Vascular Endotelyal Growth Factor) ilaç enjeksiyonlarıdır. Bu ilaçlar, kanamalara ve sıvı birikimlerine yol açarak görmeyi azaltan yeni anormal damar oluşumlarına engel olurlar. Böylece hastalığın ilerlemesine engel olurlar. İlaçlarla çoğu hastamızda görmenin daha kötüye gitmesine engel olabiliyoruz ve bir kısım hastada da görmeyi artırabiliyoruz.
Tedaviden iyi sonuç alabilmemiz için hastaların düzenli kontrole gelmesi çok önemlidir. Anti-VEGF ilaçların en büyük dezavantajı, göz içine birçok kez enjeksiyon yapılması gereksinimidir. Hastaların takibinde gözdibi muayenesi, OCT (Optik Koherens Tomografisi) ve özellikle OCT Anjiyografisi çok önemlidir. OCT Anjiyografisi damardan ilaç vermeden retina ve koroid damar yapısını gösteren, retina ve koroid tabakasını ince kesitler halinde inceleyen ve kalınlığını ölçen, yeni geliştirilen ve tamamen zararsız bir görüntüleme aracıdır. Bu özelliklerde, hastalığın daha iyi teşhis, tedavi ve tedaviye verdiği yanıtın izlenmesine olanak sağlar.
Hızlıca online randevu alarak tüm işlemlerinizi daha hızlı tamamlayabilirsiniz...
+(90) (216) 386 37 42